April 25, 2020 - YAYIMLAYAN Admin
Arabuluculuk;
dava yoluna gitmeden, kişilerin başvurabileceği alternatif bir uyuşmazlık çözüm
yoludur.01.01.2019 tarihi itibariyle ticari uyuşmazlıklar bakımından dava şartı
olarak kabul edilerek hukuk sitemimize girmiştir.Ticari davalarda arabuluculuk
Türk Ticaret Kanun’un 5. Maddesine eklenerek aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir;
‘’MADDE
5/A- (1) Bu
Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan,
konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında
dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu
görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre
zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
Bu
düzenlemeye göre; arabulucuya başvurmadan dava açılması durumunda dava usulden
reddedilecektir. Arabuluculuk süreci kural olarak altı hafta olup bu süre
zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.
Arabuluculuk görüşmelerine taraflar bizzat, kanuni temsilcileri veya avukatları
aracılığıyla katılabilirler. Ancak bilinmelidir ki halihazırda görülmekte olan
ticari davalar dava şartı arabuluculuk kapsamında değildir.
bütün
ticari işletmeler ve şirketlerden, çek, bono gibi kıymetli evraktan, taşıma
işlerinden, gemi ticaretinden, sigortacılıktan, bankacılıktan, ödünç
işlerinden, rekabetten, fikri mülkiyetten kaynaklanan uyuşmazlıklar zorunluluk
kapsamında olacaktır.
Uyuşmazlığın konusu bir miktar
paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talebine ilişkin ticari dava olmalıdır. Ayrıca, uyuşmazlık konusu için özel
kanunlarda tahkim veya başka bir alternatif uyuşmazlık çözüm yoluna başvurma
zorunluluğu olmamalı veya tahkim sözleşmesinin bulunmadığı bir durum olmalıdır.
Ticari davalarda
arabuluculuğun dava şartı olmasına ilişkin düzenleme, sadece ticari davalara
yöneliktir. Bu sebeple, mutlak ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri dava
şartı arabuluculuk kapsamına girmeyecektir. Doğrudan doğruya iflas hali, konkordato mühleti verilmesi, icra takibi,
ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir talepleri dava şartı arabuluculuk kapsamında
sayılmayacaktır. Ancak ticari dava niteliğinde bir dava açılacaksa, ihtiyati
tedbirden sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 397 uyarınca 2 hafta içinde, ihtiyati
hacizden sonra İcra İflas Kanunu m. 264/1 uyarınca 7 gün içinde arabuluculuğa
başvurulmalıdır. Her iki halde de süresinde arabuluculuğa başvurulduğunda dava
açma süreleri işlemez.
Ticari
dava kendi içinde mutlak ticari dava ve nispi ticari dava olarak ayrılmaktadır.
Mutlak ticari davada, tarafların sıfatına ve işin ticari işletmeyle ilgili
olup olmadığına bakılmaz. Bu davalarda önemli olan kanun tarafından ticari dava
addedilmektir.Türk Ticaret Kanunu kapsamında sayılan tüm davalar mutlak ticari davadır.
Bunun için başka bir özelliğin aranmasına gerek yoktur.
İki
tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarıysa nispi
ticari dava sayılır. Davanın her iki tarafının da tacir olması gerekir.
Davanın
sadece bir ticari işletmeyle ilgili olması yeterli olup, havale, vedia ve fikir
ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar da ticari davalardır. Bu
durumlarda, davanın ticari niteliğinin kabul edilmesi için, davanın sadece bir
ticari işletmeyle ilgili olması yeterli olup, her iki tarafın ticari
işletmesiyle ilgili olması aranmaz.
İtirazın kaldırılması talepleri dava
değildir.TTK madde 5/A ticari davaların dava şartı arabuluculuk kapsamında
olduğunu düzenlemiştir. Bu nedenle de itirazın kaldırılması dava şartı
arabuluculuk kapsamında sayılmayacaktır.
Genel
mahkemelerde açılacak itirazın iptali davası sonunda verilecek hükmün niteliği
kesin hükümdür. Bu nedenle, itirazın iptali niteliği gereği dava olduğundan,
ticari dava niteliğinde bulunması halinde dava şartı arabuluculuk kapsamında
sayılacaktır.
Menfi tespit davaları da
son verilen yargı kararları
doğrultusunda gri alan olarak değerlendirilmektedir.
Sigorta davalarında ise, trafik sigortası hariç olmak üzere diğer
sorumluluk sigortalarında zarar görenlerin dava açmadan önce dava şartı olarak
arabuluculuk sürecine başvurmaları gerekmektedir. Zorunlu trafik sigortasında ise trafik
kanunu aynen uygulanmaya devam edecektir. Buna göre, önce sigortacıya başvuru
süreci tamamlanıp, anlaşma olmaz ise arabulucuya başvurma yine dava şartı
olarak varlığını koruyacaktır.